Mübarek Ramazan-ı Şerif’e veda ettik. Rabbime hadsiz hamd olsun, güzel bir Ramazan geçirdik. Teravihe giderken komşularım, “Ramazan’la aran nasıl?” diye sorunca, “Çok iyi” diyordum. Bu Ramazan-ı Şerif’teki programımı hülasa olarak arz edeyim:
Sahurdan başlayalım. Yaklaşık iki saatlik uykudan sonra (o uyku olmayınca mukabeleyi sıhhatli olarak takip etmek mümkün olmuyor) ilk önce teheccüd namazı. Sonra sahur. Seladan önce Kur’an’ımı göğsüme bastırıp camiye revan oluyorum. Yolda o günün sabahında okumayı alışkanlık ettiğim evrad ve ezkarı okuyorum. (“Bismillah. Âmentü Billah. Va’tesemtü Billâh. Tevekkeltü ale’llah. Velâ havle velâ kuvvete illa billahi’l aliyyü’l azîm”, 11 defa Kureyş Suresi, 5 Felak Suresi, 6 Nas Suresi, sekine duâsı, 100 defa “Hasbunallah ve ni’me’l vekil” -günde 500 defa, ben bunu her bir vakit namazının ardından 100’er defa okuyorum- 100 defa “La ilâhe illallah. Yüzüncüde Muhammedü’rresûlullah –Ramazan’da günde bin defa- 3 defa “Rabbî e’ûzu bike min hemezâti’ş şeyatiyn ve e’ûzu bike Rabbî en yahdurun, 3 defa “Eûzu bikelimetillahi’ttâmeti min şerri mâ halaka. Bismillahillezi lâ yedurru ma’a ismuhu şey’un fi’l ardi velâ fi’s semaî vehüssemiü’l aliymü”)
Bu dualar camiye ulaşıncaya kadar bitmişse, oturmadan iki rekât tahiyyetü’l Mescid namazı. Sonrasında dualar bitmemişse, tamamlama.
Bizim camide mukabele imsakla birlikte ezan okunduktan beş dakika sonra başlıyor. Mukabeleden sonra sabah namazını kılıp evlere gidiyoruz. Evde sabah dersi (3 hadis-i şerif Camiü’s Sağir’den takip ediyoruz. Tefsir dersi. Bu ders programı ikindi ve yatsı namazlarından sonra da devam ediyor.)
Öğle namazından önce, kuşluk (duha) namazı, sonrasında Kur’an-ı Kerim ve Cevşen okuma. Kur’an-ı Kerim’i 30 kişilik bir arkadaş grubuyla yıllardan beri şu şekilde okumaktayız. Herkes haftada bir cüz okuyor. Hatim çizelgesi var. Cüzü okuyan, ertesi hafta sonraki cüzü okuyor. Bu şekilde haftada bir hatim indirmiş oluyoruz. Bu yıllardan beri böyle. Ayrıca herkes en az 100 Salâvat-ı Şerife (Salât-ı Terficiye) okuyor.
Ramazana mahsus şöyle güzel bir uygulamamız daha var. Herkes Ramazan boyunca bir cüzü her gün okuyor. Böylece her gün bir hatim indirmiş oluyoruz. Mesela ben bu sene 29. cüzü okudum. Demek ki 29 senedir bu âdeti devam ettiriyoruz. Zira ilk sene ben 1. cüzü almıştım.
Günde yaklaşık 6 saat okuma-yazma programım var. 2 saat öğle namazından sonra, 2 saat ikindi namazından sonra, 2 saat teravihten sonra.
Akşam-yatsı arasında, peygamberlerin ve sahabelerin yapmış olduğu duaları 33’er kere okuma (6 dua ayeti). Sonrasında camiye gidiş. Yatsı ve teravih namazı… İşte böylece bir günü değerlendirmiş oluyorum. Ev için alışverişe giderken, camiye gidip gelirken de “Hasbunallah ve ni’me’l vekil” ve “La ilahe illallah” zikirlerini tamamlıyorum. Ayrıca 41 Salât-ı Tefriciye okuyorum.
Şimdi bazıları bana sitem edecek, “Senin vaktin var. Emekli adamsın. Biz ne yapalım?” diye. Bu sitemkâr kardeşlerime söyleyeceğim şudur: 1) Orucunuzu tutuyorsunuz. Allah kabul eylesin. Hepimiz gözümüze, kulağımıza, dilimize, kalbimize, bütün hasselerimize ve latifelerimize de oruç tutturmaya gayret edelim. Böylece manevî lezzetine doyum olmayan bir oruç tutmuş oluruz. 2) Yolda giderken, işbaşında iken Rabbimizin bin bir esmasını tefekkür edelim. Mesela Rahman isminin, Rezzak isminin, Hakîm isminin ve diğer isimlerin tecellilerini düşünelim. Rabbimizin va’zetmiş olduğu teklifi kanunlarının da hâkimiyeti için dua edelim.
Evet, Ramazan-ı Şerif hoş gitti. Rabbim nice Ramazanlara bizleri mesrur şekilde kavuştursun. Mescid-i Aksaya pis postallarıyla girenlere o postalları yedirecek, Doğu Türkistan’daki, Arakan’daki ve dünyanın diğer bölgelerindeki mazlum Müslümanları zulümden kurtaracak yiğitleri göndersin.