I. Dünya Savaşı yıllarında Şair M. Akif Ersoy, Avrupa’ya seyahate çıkar. Dönüşte; “Avrupa’yı nasıl buldunuz?” sorusuna şu ilginç cevabı verir: “Onların dinleri işlerimiz gibi, onları işleri ise bizim dinimiz gibi?” sözü bizler için önemlidir.

Bugün Müslümanların iyi ahlakları konuşulması gerekirken, gayri müslimlerin iyi ahlakları konuşulur hale gelmiştir. Müslümanların kötü ahlakları gayri müslimlerin kötü ahlaklarını bastırır, duruma gelmiştir.

      Müslüman bir tüccar veya esnaf söylemlerinden çok eylemleriyle örnek olmalıdır. Eylemlerine güvenilen bir esnaf veya tüccarın söylemleri güç kazanacak ve muhatabında olumlu etki bırakacaktır. Müslüman tüccar veya esnaf “İyiliği emretmek kötülükten men etmek” hadisi ışığı altında muhatabını İslami eylem ve faaliyetlere, İslam’ın emir ve yasaklarına davet ettiğinde, muhatabının kabul etmesi kolay olacaktır. 

Asıl Ticaret Can ve Mal Karşılığında Cenneti Satın Almaktır

          Müslüman bir esnaf veya tüccarın asıl gayesi ticareti için harcamış olduğu zaman ve kazancı ile Cenneti satın alabilmek olmalıdır. Bu bilinç ile çalışın bir esnaf ve tüccardan hiçbir zaman zarar gelmez. Toplumun faydası için gerektiğinde zararı dahi göze alabilecektir. 

Kendimizin patronu olmak, Allah’a en iyi Kul olmak için en iyi bir fırsattır.

Toplumumuzda fabrikalarda, mağazalarda, inşaatlarda işçi olarak çalışan nice insanlar vardır. Namaz vakti girmesine rağmen işvereni izin vermediğinden dolayı namaz kılamayan, namazını geciktiren, camiye gidemeyen, hayırlı bir amele çağrıldığında gidemeyen, etrafındaki insanlara İslam’ın güzelliklerini rahat bir şekilde anlatamayan, Kur’an-ı Kerim okuyamayan, kitap okuyamayan vb. amel ve ibadetleri yapamayan işçiler vardır. Çocuklarının rızık endişesi ve şeytanın vesveseleri nedeniyle işçi olma mazeretinin arkasına sığınarak bu tür amellerden geri durabilmektedirler.

          Kendi işinin patronu olan Müslüman bir esnaf veya tüccar yukarıda sayılan bu amel ve ibadetleri çok rahat bir şekilde yapabilme imkânına sahiptir. Kendisini engelleyecek veya bu konuda kınayabilecek kimse yoktur. İstediği zaman İslam’ın güzelliklerini yanında çalıştırdığı işçilere ve müşterilerine anlatabilir. Bu konuda tavsiyelerde bulunabilir. Bu imkânlarını değerlendirmeyen Müslüman bir esnaf veya tüccar büyük zarar içerisindedir.   

          Müslüman bir esnaf veya tüccar kendi durumunu tekrardan gözden geçirmelidir. Her nimet kendisiyle beraber sorumluluklar getirmektedir. En büyük sorumluluk ise Allah’ın vermiş olduğu bu imkânları O’nun yolunda kullanmasıdır.

Rabbim bizlere hesabını veremeyeceğimiz sorumluluk vermesin. Vermiş olduğu sorumlulukların ise hesabını verebilmeyi nasip etsin.

           Selam ve dua ile …