Euro

47,7544

Dolar

40,7865

Altın

4.383,34

  • Ekleme: 24.07.2025 17:22 Güncelleme: 24.07.2025 17:27

Nazilerin 1945’teki zulmü, 2025’Te Gazze’de tekrar vücut buldu

1945 yılında Nazi Almanyası’nda, insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden biri yaşandı. Milyonlarca Yahudi, sistematik şekilde katliama, işkenceye ve soykırıma maruz bırakıldı. Bu zulüm, yalnızca Yahudiler için değil, insanlık onuru için de büyük bir yıkım ve utanç vesilesi oldu. O dönemde mazlum Yahudilere en çok merhamet gösteren, onlara kucak açan toplumların başında ise Müslümanlar yer aldı. Antisemitizm dünya genelinde lanetlenerek hukuki ve ahlaki bir tabu hâline geldi.

Gelinen noktada, 2025 yılında Gazze ve Filistin halkı, tıpkı 1945’in Nazi Almanyası’nda olduğu gibi, hatta bazı yönleriyle daha da ağır bir insanlık dışı muameleye maruz kalmaktadır. Kuşatma, bombardıman, açlık, ilaçsızlık, su kesintileri, sivil katliamları ve toplu cezalandırma gibi uygulamalar artık sıradan birer haber başlığına dönüşmüş durumda. Ne yazık ki bu vahşet karşısında İslam dünyasının önemli bir bölümü sessizliğe gömülmüş; kimileri ise adeta görmezden gelerek “üç maymun”u oynamaktadır.

Bu tablonun istisnalarından biri Yemen’dir; fiilen savaş hâlinde olan bir ülke olarak direnişiyle öne çıkmaktadır. Türkiye ise özellikle Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ifadeleriyle farklılaşmaktadır. Erdoğan, “Hamas terör örgütü değildir, bilakis terör örgütü İsrail’dir.” sözleriyle hem pozisyonunu netleştirmiş hem de Filistin davası adına uluslararası alanda ciddi bir diplomasi yürütmüştür. Bunun dışında bazı İslam ülkelerinde basın açıklamaları, mitingler, boykotlar ve çeşitli kampanyalar düzenlenmekte, ancak bunların etkisi sınırlı kalmaktadır.

Avrupa ve Batı cephesinde ise ilginç bir kırılma yaşanmaktadır. Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin yıllar önce dile getirdiği şu öngörü bugün daha anlamlı hâle gelmiştir: “Osmanlı Avrupa’ya hamile, Avrupa da İslam’a hamiledir.” Modernizmin getirdiği manevî boşlukla çırpınan Batı insanı, Gazze halkının sabrı, tevekkülü ve insanlık onurunu koruyarak verdiği mücadeleden derin bir şekilde etkilenmektedir. Bugün Batı toplumlarında akın akın insanlar İslam’la tanışmakta, maneviyat arayışında Filistin davası bir uyanış vesilesi olmaktadır.

Sonuç olarak; bir zamanlar Nazi zulmünün mağduru olanlar, bugün 2025’te aynı zulmü –belki de daha şiddetlisini– başkalarına yaşatmaktadır. İnsanlık bir kez daha vicdan ve adalet terazisinde sınanmaktadır. Bu bağlamda, Peygamber Efendimiz’in şu uyarısıyla yazımızı noktalayalım:

“Küfür devam eder, fakat zulüm asla devam etmez.”

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.