Euro

43,6618

Dolar

38,4409

Altın

3.989,41

  • Ekleme: 25.07.2024 15:43 Güncelleme: 25.07.2024 15:43

Tarihimizin En hüzünlü Hâdiselerinden: Harre Vak'ası

Âdetimdir, okuduğum değerli eserlerdeki bazı bilgileri bir tarafa not ederim ve kolayca bulmak için cilt ve sayfa numaralarını da eklerim. Geçen ajandamı karıştırınca, karşıma, “Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi’nin 11. Cildinde yer alan “Harre Vak’ası” çıktı. Ciğerimi dağlayan bu hâdiseyi bir kere daha hatırladım. Her okuyuşta, tıpkı Kerbela Vak’ası gibi gözümden yaş gelir. Gayet açık ve net söyliyeyim, hiçbir zâlimi sevmem. Kerbelâ’da, Hz. Hüseyin’i (R.A.) ve diğer Müslümanların şehit eden zâlimleri sevmediğim gibi, Harre Vak’asında, sahabeden değerli şahsiyetleri (Sayılarının 170 ile 700 arasında olduğu söylenir) ve tabiinden değerli şahsiyetleri hunharca katleden, üç gün Medine’yi yağmalayan, hatta masume kadınlara tecavüz ettiren (Bu tecavüzler neticesinde doğan çocuklara “Evlâdü’l-Harre” denilmiştir.) , Mescid-i Nebeviye atlarını bağlayan bu zâlimler güruhundan nefret ederim ve onları Allah’a havale ederim.

Harre Vak’ası olduğunda Enes İbn-i Malik (R.A.) Basra’da bulunuyordu. Bu kanlı vak’ada, Peygamber Efendimize (A.S.M.) on sene hizmet etmiş olan bu değerli sahabenin ailesinden pek çok kişi şehit edilmişti. O sırada Kûfe’de bulunan Zeyd İbn-i Erkam, Enes İbn-i Malik’e gönderdiği bir mektubunda Hz. Enes’i ta’ziye ettikten sonra: “Ey Enes sana müjdelerim ki, Resûlullah sallallahu aleyhi ve selem: ‘Allah’ım Ensâr’ı mağfiret eyle, Ensar’ın oğullarını da, Ensar’ın torunlarını da mağfiret buyur!’ dediğini de zikretmiştir. Şimdi kaynağımızdaki bilgileri okuyalım:

“(…) Mevzûu-bahsimiz olan hadîsi (yukarıda naklettik), Zeyd İbn-i Erkam’ın Enes İbni Malik’e yazıp medâr-ı teselli olarak göndermesine vesile olan Harre vak’ası, Hicretin 63’üncü yılında Medine’de icra edilen Emevî mezâliminin en kanlısıdır. Harre, Medine hâricinde bir yerin adıdır. Kara taşlık bir yer olduğu için Hare denilmiştir. Emevî faciasının en kanlı kısmı burada cereyan ettiği için İslâm tarihinde Hare adiyle anılmıştır. Bu facianın sebebi şudur: Yezid İbn-i Muâviye’nin gûnâ-gûn irtikab ettiği fesâd ve mezâlim Medine’deki Ashâbın malumu olunca Yezid’in hilafetten iskât ile Abdullah İbn-i Zübeyr’e  biat etmişlerdi. Yezid de Müslim İbn-i Ukbe’yi bir ordu ile Medine üzerine sevketmişti. Bu hareket Medine’de duyulunca müdafaa tedbiri alarak Abdullah İbn-i Hanzele’yi Ensâr, Abdullah İbn-i Muti’i de Muhacir kuvvetleri kendilerine kumandan edinmişlerdi. Muhacirîn ve Ensar’dan teşekkül eden bu kuvvet Hare mevkiinde Şam ordusunu karşıladılarsa da sayıca, teçhizatça çok fâik olan bu kuvvete mukavemet edemeyip bozulmuştur. Bunun üzerine Medine’de katlîam mübah kılınarak Ensar’dan ve Peygamberin Ashabından bir çok kimseler öldürülmüş ve Mescid-i Saâdet’e süvari hayvanları bağlamak gibi hürmetsizlikten çekinilmemiştir.” (a.g.e., c.11, s.208)

Emevilerin saltanatı devrinde yapılan zulümler tarih boyunca nefretle hatırlanmıştır. 680’deki Kerbela, 683’teki Hare Vak’asından sonra, Emevi Valisi Haccac-ı Zâlim’in (Ebu Muhammed Haccac bin Yusuf bin Hakem es-Sekafi) Mekke’de yaptığı zulümler unutulmamıştır.

Uzun bir künye taşımasına rağmen İslam tarihinde Haccac, “Haccac-ı zâlim” olarak tanınmıştır. Bir de Emevi idaresine kayıtsız şartsız bağlılığından dolayı, köpek yavrusu anlamına gelen “Küleyb” denilmiştir.

Hz. Hüseyin’in (R.A.) Kerbela’da şehid edilmesinden sonra Yezid’in halifeliğine karşı çıkanlar, Hz. Zübeyr bin Avam ile Hz. Ebu Bek’in kısı Hz. Esma’nın oğlu, Peygamber Efendimizin hanımı Hz. Aişe’nin yeğeni Abdullah bin Zübeyr’i halife seçmişlerdi.

 

İşte Emevilerin sadık adamı Haccac-ı Zalim, Abdullah bin Zübeyr’in hilafetine son vermek üzere Mekke’ye saldırmış, aylarca kuşatma altında tutmuş, hatta mancınıklarla şehri dövdürmüş, bu arada Kabe-i Muazza’yı da tahrip etmiş, bu esnada Hacerü’l Esved kırılarak üç parçaya ayrılmıştır. Abdullah bin Zübeyr kahramanca çarpışmış, 692’de kuşatmayı yarmak için yaptığı saldırıda şehit düşmüştür. Hz. Esma (R.Anha) oğlunun şehadetinden sonra Haccac’ın yanına giderek, onun zalim olduğunu yüzüne haykırmıştır.

 Rabbimiz biz müminlere, zulme edna bir meyilde bulunmayı yasaklamakta ve bunu yapanların cehennemlik olduğunu beyan buyurmaktadır. (Hûd Suresi /113) Biz işte bu imandayız. Zalimleri sevmiyoruz. Mazlumları rahmetle yâd ediyoruz.

 

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.