Euro

43,6659

Dolar

38,4357

Altın

3.988,64

  • Ekleme: 02.07.2024 15:41 Güncelleme: 02.07.2024 15:41

Yaz Kur'an Kursları, Suriyeliler ve Gündem

Allah'a hamdolsun ülkemizin bütün camilerinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kontrolünde yaz Kur'an kursları açıldı. Milyonlarca evladımız Kur’an-ı Kerim ile tanışacak. Evlatlarımız, camilerin o mübarek mekânlarında, nur kokan, Allah'ın isminin yüceltildiği Allah'ın evlerinde Kur'anı Kerim-i öğrenecekler. Yaz Kur'an kurslarında camilere giden gerek velilerden gerek öğrencilerden çok büyük bir yoğunluğun olduğunu bir imamla bir müezzinin 150-200 tane öğrenciye ders vermede çok büyük sıkıntılar yaşadığını ifade ediyorlar. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı tedbirlerini arttırmalı yaz Kur'an kurslarına 20 öğrenciye bir hoca gelecek şekilde ayarlamalar yapmalıdır. Gerekli bütçe de Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılmalıdır veya cami imamları vatandaşlarımızdan destek alarak çocuklarımızın Kur'an eğitimi alabilmesi için Kur'an eğitimi verebilecek donanımdaki hocalara ders ücretlerini vererek çocuklarımızın daha profesyonel bir eğitim almasına imkân sağlamalıdır. Gaziantep'imiz başta olmak üzere büyük şehirlerimizde Kur’an-ı Kerim öğrenmeye çok büyük talep var. Bir camide bir imamla bir müezzin tek var; başka öğretici yok! Bu yüzden dolayı giden çocuklarımız ya eğitim alamıyorlar ya yoğunluktan dolayı karmaşa yaşanıyor hem imamlarımız hem müezzinlerimiz çok eziliyor. Öğrencilerimiz de mağdur oluyor, bu mağduriyetin bir kere giderilmesi gerekir.

Yaz Kur'an Kursu başlamadan önce aslında il valisi veya kaymakamı yani mülki amir, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, il müftüsü, il belediye başkanı, Halk Eğitim müdürü bir araya gelmeli… Gerek sosyal etkinlikler gerek eğitimle ilgili 6 haftayı profesyonel bir şekilde planlamak lazım. Diyanet İşleri Başkanlığına bu konuda tüm imkânlarımızla destek vermeliyiz. Camilerimizin hidayete vesile olma gücünü arttırmak için gerek mülkü amirlerin gerek belediye başkanlarının şehrin tüm imkânlarını Kur'an dersine giden talebelere sunması gerekir. Bu konuda duyarlı olan bütün yetkili büyüklerimize dua ediyoruz, Allah kendilerinden razı olsun diyoruz. Umursamayanları da bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz.

Bu arada Peygamber Sevdaları Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı (TUGVA), Hayrat Vakfı gibi ülkemizde birçok hayırlı işlere imza atan İslami vakıflar, dernekler Yaz Kur'an kurslarını, imzalanan protokoller çerçevesinde okullarımızda veriyorlar. Gözlemlediğimiz kadarıyla İslami vakıflar yazın Kur'an eğitimini okullarda çok daha verimli bir şekilde icra ediyorlar. Okullarımız kamusal alandır, toplumun ortak malıdır. Yazın boş boş kalması zaten doğru değil. Bu tür vakıfların girişimi ile hem alanında uzman hocalarımız istihdam ediliyor hem de çocuklarımız daha profesyonel daha nezih bir eğitim alabiliyorlar. Öğrenciler yaş kategorisine göre sınıflara gidiyor. Her dersin hocası sınıf ortamında akıllı tahtalar eşliğinde Kur'an eğitimi öğretme konusunda daha büyük imkânlara sahip oluyor. Bu tür imkânlar ne yazık ki camilerde yok. Ayrıca İslami vakıflar çocukları da cuma günleri Cuma namazına camiye götürüyorlar. Camiyi tanıtıyorlar, sevdiriyorlar. Yine yaz içerisinde bir veya iki tane şehirlerimizdeki büyük camilerde toplu etkinlik yapıyorlar. Tüm bunlar hem camilerimizin cazibesini arttırıyor hem okullarımızın hidayete vesile olma gücünü arttırıyor. Bu konuda İslami vakıfların derneklerin desteklenmesi, şehrin mülkü amirlerinin belediye başkanlarının halk eğitim müdürlerinin Kur'an eğitimi için başvuran eğitimcilere, Vakıf başkanlarına, yöneticilerine her konuda yardımcı olması;  istişare etmesi, onları desteklemelidir. Özellikle okul müdürlerinin okullarda Kur'an eğitiminin olmasına büyük bir sevinç ve şeref duyması gerekir. Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam'ın sahabelerinden Erkan bin ebil Erkam adlı sahabe 1500 yıldır ismini unutulmamışsa eğer onun yapmış olduğu ev sahipliğinden kaynaklıdır. Erkam, Peygamber Efendimizin Kur'an'ı öğretmesi için dini öğretmesi için evinin kapılarını Müslümanlara açmış bir sahabedir. İslam'ın ilk eğitiminin verildiği okul olarak Erkam'ın evini kabul edebiliriz. Bugün okul müdürü ve idarecileri Kur'an kursunun açılmasına okullarında vesile olsalar okullarında Kur'an eğitiminin yapılmasına yardımcı olsalar aynen Erkan bin ebil Erkam gibi Kur'an'a hizmet etme sevabı almış olurlar. Bu konuda çeşitli mazeretlerle Kur'an öğretilmesine gönlünü dar eden, okullara Kur'an öğrenmek için gelen öğrenci ve öğretmenlere karşı yüzünü asan, imkânları esirgeyen idareciler dünyada da ahirette de kınanmaya ve horlanmaya mahkûmdurlar. Nitekim doğarken kulağına ezan okunmuş, öleceği zaman cenaze namazı kılınarak defnedilecek bir Müslüman evladının Kur'an öğretilmesine karşı gönlünü dar etmesi düşünülemez.

İslami vakıf ve derneklerin yaz Kur'an kursları ile ilgili yapmış olduğu faaliyetlere şeytan ve taraftarlarının büyük bir öfke duyduğunu ve çeşitli iftiralarla bu tür çalışmaları engellemeye çalıştığını seyrediyoruz, umursamıyoruz. Şeytan ve taraftarları her zaman yaygara koparır, Müslümanların gönüllerine korku tohumları ekmek isterler. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra dünyanın her köşesinde Kur'an öğretilmesini engellemek için her türlü yola başvurdular. İslam ümmeti kâfirlerin, münafıkların, mürtetlerin, Allah ve resulünün düşmanlarının hiçbir tehdidine, iftirasına, karalamasına boyun eğmedi. Kur'an eğitimi vermekten de vazgeçmediler.

Okullarımız, camilerimiz Müslüman halkımızındır. Buraların hidayete vesile olması için bütün milletimizi var gücüyle Kur'an eğitimi için bu mekânların desteklenmesine davet ediyoruz.

İkinci bir konuya da değinmeden geçemeyeceğiz. MOSSAD, CIA gibi terör şebekeleri taşeron örgütleri PKK gibi yapıları kullanıyorlardı, artık taşeronları bir kenara bırakıp bizzat alana sahaya indiler. Sokağa çıkanların şeytan ve taraftarlarının adımlarını takip eden insanlar olduklarını hatırlatmak istiyoruz. Türkler, Araplar ve Kürtler kardeştirler. Bu üç millet, özellikle yüzlerce yıl İslam'ın bayraktarlığını yapmış, birlikte şehirler kurmuş, nice fetihlere imza atmış toplumlarız. Şeytan ve taraftarları aramıza fitne tohumları ekip ırkçılık tohumunu büyütmek istiyorlar. İslam dini insanın iki millete ayırır: ya İbrahim'in milletinden Allah'ın tarafındansın ya şeytanın tarafındansın şeytanın milletindensin. Biz İslam milletiyiz. Türk olabiliriz, Kürt olabiliriz, Arap olabiliriz… Fark etmez! Biz İbrahim Aleyhisselam'ın milletinden tevhidine inanmış muvahhit insanlarız. Kafirlerin özellikle Amerika, İsrail, İngiltere gibi ülkemizde gözü olan topraklarımızı bölmek ve halkımızı kaosa sürüklemek isteyen şeytan ve taraftarlarına dikkatli olmaya davet ediyoruz. Sokaklara çıkanlar, şeytan ve taraftarlarının adımlarının peşine giden insanlardır. Gerek mülki amirler gerek İçişleri Bakanlığı gerek emniyet güçleri en kısa sürede halkı kin ve nefrete sevk eden, toplumu ayrıştıran, şehirlerimizi yangın yerine çevirmek isteyen, şeytan ve taraftarlarının adımlarının peşi sıra giden herkese hak ettiği cezayı en kısa sürede vereceğine inanıyoruz.

Bu konuda topluma terörize etmek isteyen, şehirlerimizin huzurunu bozmak isteyen, vatandaşlarımıza haksız yere saldıran hiç kimsenin yaptığının yanına ter kalmayacağını belirtmek istiyoruz ve Rabbimize dua ediyoruz. Allah ülkemizi yönetenlere her hayırlı işlerlinde ve kötülükle mücadele ettikleri her alanda yardım etsin. Allah, şehirlerimizin selamet ve emniyetini arttırsın. Kötülere fırsat vermesin. Sağlıcakla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.