Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, Müslüman halkımızın ilk defa bu kadar örgütlü, organizeli ve cesurca Ankara'ya yürüdüğünü gördük.

"Anadolu'dan Meclis'e Meclis'ten Gazze'ye" ismiyle Türkiye'nin her şehrinden Anadolu'nun temiz yürekli Müslüman insanları geçen pazar Ankara'ya, meclise, yürüdü. Yürüyüş Kocatepe Camii'nde açılış konuşmaları ile başladı. Her bölgemizi temsilen bir STK başkanı konuşma yaptı.

Ardından o tarihi yürüyüş başladı.
Meclise on binlerce insan yürüdü.
Meclisin önünde çok önemli mesajlar verildi. Gözlemlerimizi ve bu mesajları maddeler halinde vermek istiyoruz.

1-Bu eylem, Türkiye tarihi için bir başlangıçtır.Müslüman halkın, Ümmeti Muhammed için can verip can almaya hazır olduğunun kanıtıdır.Ulus devlet fikrinin bu millette yer tutmadığının göstergesidir.1000 yıldan fazla İslam için can verip can almış Müslüman Türkü; İngiliz aklıyla ırkçı, ulusal çıkarları için yaşayan bir millete dönüştüremezsiniz. Bu tarihi olay, Türklerin İslam ümmetinin kıyamete kadar savunucusu olmaya aday olduğunu, potansiyelli olduğunu gösterdi.Doğudan gelen Kürt, Arap ve diğer vatandaşlarımızla Türk toplumu arasında hiçbir sıkıntının olmadığını bu yürüyüşte daha net fark edebilirsiniz.

2-Cumhurbaskanı başta olmak üzere Müslüman siyasetçilerin bu yürüyüşü gündemlerine almayışları AK Parti'ye oy veren Müslüman halkımızı üzdü. Nitekim bir önceki günkü İstanbul yürüyüşüne katılanlar için "...temiz yürekleriiyle..." ibaresini kullanıp Ankara'dakinden hiç bahsetmemek Ankara'daki yürüyüşe katılanları incitti.Biz de temiz yürek sahibiyiz, İstanbul'daki yürüş kadar bu yürüyüş de önemlidir, yorumları sosyal medyada kol gezdi.
4-Basın yayın bu yürüyüşe yer vermedi. Bunun üzerinde konuşulmalı, medyayı kartelleştirenler sorgulanmalıdır.
4-Emperyalizm, toplumların aile olmasını, sosyal ve siyasal anlamda örgütlenmesini istemiyor. Aile olmamızı bile istemeyen Amerika, İsrail gibi küresel şeytani güçler; Müslüman halkımızın sivil toplum kuruluşları aracılığıyla derneklere, vakıflara, platformlara dönüşmesini; siyasi partiler ve oluşumlar kurmasını ve on binlerce insanı bir araya getirecek bir hareket kabiliyetine erişmesini istemez. Ankara'daki ve İstanbul'daki yürüyüşler, Müslüman halkımızın geleceği açısından ümit vericidir. Malezya'da, Afganistan'da ve birçok İslam ülkesinde Müslümanlar, ülkelerinin egemenliğini, güç ve kuvvetini sivil toplum kuruluşları aracılığıyla elde ettikleri unutulmamalıdır.
5-Gerek İstanbul'daki gerek Ankara'daki yürüyüşler göstermiştir ki Türkiye Cumhuriyeti artık somut adım atarak Gazze'deki vahşete son vermelidir. Halkımızın ülkeyi yönetenlerden beklentisi budur.
6-Bu yürüyüşler, Müslüman halkımızın daha örgütlü daha organizeli olması gerektiğini tekrar hatırlattı.Gazze'nin kurtuluşu için ülkemizi yöneten insanların halkın iradesini ortaya koyacak adımlar atabilmesi için halkımız sivil toplum kuruluşları çatısı altında toplanmalı ve birleşmelidir. Vatandaşlarımızı, Müslümanların hak ve hukunu savunan derneklere, vakıflara, sendikalara,siyasi partilere üye olmaya davet ediyoruz. Müslüman halkımız sosyal ve siyasal olaylarda artık daha aktif olmalıdır.

Ankara'daki yürüyüş üzerine daha çok şey yazılabilir ama bu köşeye yetmez.Zamanla İslami sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek daha güçlü etkinlikler yaptığını göreceğiz inşallah ve bir gün Mehmetçik Gazze'ye girecek ve katil siyonistleri etkisiz hale getirecek.

Selam ve Dua İle...