Recep Ayının 27. gecesi Miraç Kandili’dir. Geceden sonraki günü ise; Miraç Günü’dür.

Miraç Olayı aslında Hz. Hatice'nin vefatıyla başlar. Peygamberimizle beraber olan herkes, Mekke müşriklerinin boykotundan dolayı 3 yıldan fazla aç kaldılar. Hz. Hatice sahip olduğu tüm mal varlığını bu süreçte Müslümanların karnını doyurmak için harcadı. Fakat 3 yılın sonunda açlıktan kaynaklı bir hastalıktan dolayı vefat etti. Peygamberimizin amcası Ebu Talib'in de vefat etmesiyle Peygamberimiz artık Mekke'den hicret etmek istedi. Önce Taif’e gitti. Taifliler Peygamberimizi taşladılar. Peygamberimizin çizmelerinin içi kanla doldu. Peygamberimiz taşlanmışken, dışlanmışken gerçekten çok büyük bir imtihan içerisindeyken Taif dışındaki bir bahçeye sığınarak şöyle dua etti: (Bir zamanlar bu duayı odama asmıştım. Gerçekten insanın maneviyatına çok etki eden bir duadır.)

‘’Allah'ım! Kuvvetsiz ve çaresiz kaldığımı, halk nazarında hakîr görüldüğümü ancak sana arzeder, sana şikâyet ederim.

Ey merhametlilerin merhametlisi olan Allah! Herkesin hakir görüp de dalına bindiği, çaresizlerin Rabbi ancak Sensin. Benim Rabbim de ancak Sensin. Sen, beni kötü huylu, yüzsüz bir düşman eline düşürmeyecek kadar merhamet sahibisin.

Allah'ım! Yeter ki, Senin gazabına uğramayayım. Ne çekersem ona katlanırım. Fakat senin af ve mağfiretin bunları bana yaptırmayacak kadar geniştir.

Allah'ım! Senin gazabına uğramaktan, İlâhi rızandan uzak durmaktan, Senin o zulmetleri aydınlatan ve âhiret işlerini yoluna koyan İlâhi nuruna sığınırım!

Allah'ım! Sen razı oluncaya kadar, affını dilerim! Allah'ım! Her kuvvet, her kudret ancak seninle kâimdir!..’’[1]

Taiflilerin Peygamberimize yaptığı hakaret Mekke'de duyuldu. Peygamberimizin Mekke'ye geri almak istemediler. Mut’im bin Adi'nin himayesi ile ancak Mekke'ye girebildi.

Daralmışken dünya gerçekten Allah resulüne çok zor günler yaşatırken Cebrail Aleyhisselam Burak isimli at ile Allah Resulü'nün yanına geldi. Burak gözünün görebildiği yere kadar adım atabilirdi. Bu ata binip Mekke'den Mescid-i Aksa'ya cismen gitti. Orada 124.000 peygambere namaz kıldırdı. Ardından urç etti yani Miraç etti yani göğe yükseldi. Kab-ı Kavseyn denilen ok atmak için yay çekilirken ki mesafe kadar Allah azze ve celle ile arasında bir mesafe kaldı. Peygamberimiz Allah'ı görür görmez şu kelimeleri söyledi:

التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ

Allah'ım! Bütün tâzimler, övgüler, mülkler, kavlî, bedenî ve malî ibadetleri sana sunuyorum. Mahlukatın yapmış olduğu bütün zikirler, ibadetler senin içindir.

Allahu Teala, Peygamberimizin bu sözleri üzerine:

السَّلامُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ*

Selamım, rahmet ve bereketim senin üzerine olsun ey nebim!

Peygamberimiz, Allah'ın bu selamına şöyle cevap verir:

السَّلامُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ*

Allah'ın selamı bizim ve Allah'a ibadet eden Salih kulların üzerine olsun.

Bu olayı gören Hz Cebrail Aleyhisselam şöyle der:

أَشْهَدُ أَنْ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ*وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ

Şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve resulüdür.[2]

Namaz ibadetinin sonunda okumuş olduğumuz Ettehiyyatü duasının Allah ile Peygamber Efendimiz arasında Miraç gecesi yapılan konuşmanın özeti olduğunu söyleyebiliriz. Namaz sonunda selam verdikten sonra Hz. Hatice annemizin sözüyle devam ettiğimizi biliyor muyduk? Hz. Hatice Nur Dağı'nda Peygamberimize yiyecek ve su götürmek için gidip gelirken Allahu Teala bir gün ona Peygamberimiz aracılığıyla selam gönderdi. ‘Ya Hatice! Allah'ın sana selamı var’ diyen Peygamberimize şu mübarek kelimelerle Hz. Hatice cevap verdi:

اللَّهمَّ أنتَ السَّلامُ ومنكَ السَّلامُ ، تَباركتَ يا ذا الجلالِ والإكرامِ

Allah'ım selam sensin! Esenlik sendendir. Tebareksin, yücesin, bereket sendendir, Celal ve ikram sahibi olan sensin Allah'ım![3]

Namazdaki oturuşlarımızda Tahiyyat duası ederek Allah ile Peygamberimizin Miraç gecesi yapmış olduğu konuşmayı her gün defalarca okuyoruz. Namazın bitiminde ise Hz. Hatice'nin Nur Dağı'nda Allah'ın selamını aldığı esnada yapmış olduğu bu mübarek kelimeleri söylüyoruz.

Dedik ya Miraç olayı Hz. Hatice'nin vefatıyla başlar. İşte, namaz da Miraç gecesi söylenen sözlerle son bulur ve namazın hemen ardından Hz. Hatice'nin mübarek sözleri ile Allah'ı yüceltiriz.

Miraç Olayı bedenen yaşanmış bir olaydır. Rüya veya hayal değildir. Hem bedenen hem de ruhen yaşanmıştır. Bu itikadi bir meseledir. Bunu da belirtelim.

Recep ayı aslında iç dünyamıza yönelmemiz gereken amel ibadetlerimizi kontrol etmemiz gereken bir aydır. Recep ayının özellikle 27. günü yani Miraç Kandil günü namazın önemini hatırlamamız gerekir. Bu günlerde çoluk çocuğumuza namazın önemini hatırlatalım. Her birimiz namaz kılmayan bir tanıdığımızın namaz kılması için özel olarak gayret gösterelim.