Euro

43,6659

Dolar

38,4357

Altın

3.988,64

  • Ekleme: 19.09.2024 16:52 Güncelleme: 19.09.2024 16:54

Mevlidi Nebi Haftası ve Gündem

Peygamber Efendimiz rebiülevvel ayının 12. gecesi dünyaya gelmiştir. Bu vesile ile dünyadaki birçok yerde RebiulEvvel ayında Peygamber Efendimizin doğum günü kutlanıyor. Müslümanlar, Peygamber Efendimizin hayatını tekrardan gündemlerine alıyorlar. Peygamberimizin siyeri ve sireti toplumlara anlatılıyor. Yemen'den Tanzanya'ya, Endonezya'dan Malezya'ya Mevlidi Nebi haftası kitlesel etkinliklerle ihya ediliyor.

Bizim ülkemizde miladi takvime göre 20 Nisan ile 27 Nisan arasında Kutlu Doğum Haftası  kutlanıyordu. Diyarbakır istasyon meydanından İstanbul Yenikapı miting alanına kadar çok büyük kitlesel etkinliklerle Kutlu Doğum Haftası icra ediliyordu. Gerek Diyanet İşleri Başkanlığı gerek Peygamber Sevdalıları ve diğer İslami STK’lar Peygamber Efendimizin hayatını, yaşantısını belirlemiş oldukları bir tema çerçevesinde mükemmel bir şekilde topluma anlatıyorlardı. Hatta okullarımızda çok güzel etkinlikler yapılıyordu. Yediden yetmişe nisan ayında gündemimize Hazreti Muhammed Aleyhisselam giriyordu. Çeşitli dedikodular sebebiyle nisan ayındaki kutlu doğum haftasını ve Rebiülevvel ayına aldılar. Biz aynı etkinlikleri ve performansı Rebiülevvel ayında da görmek isterken birdenbire Allah Resulü'nün hatırlandığı Mevlid-i Nebi etkinlikleri sönüverdi.

Gerek diyanet camiası içerisinde gerek İslami sivil toplum kuruluşları içerisinde Mevlid-i Nebi etkinlikleri etkin bir şekilde icra edilmiyor. Bu ülkemiz için büyük bir kayıptır. Madem Rebiülevvel ayında Peygamberimizin doğum günü kutlanacak öyleyse diğer Müslüman ülkeler gibi büyük etkinliklerle bu haftayı hatta ve Rebiülevvel ayını Allah resulünün hayatının işlendiği ay olarak gündemimize alalım. Rebiülevvel ayın bitmeden başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere Peygamber Sevdalıları ve diğer İslami sivil toplum kuruluşları Peygamberimizin hayatını bu ayda çok etkin bir şekilde topluma sunmalıdır. Çocuklarımız ilahiler okumalı, en güçlü hatiplerimiz şehirlerin en büyük mekanlarında topluma hitap etmeli, Kur'an'ı en güzel okuyan hocalarımız Kur'an okuyarak toplumumuzun imanının artmasına vesile olan işler yapmalıyız. Okullarımızda öğrencilere ve velilere yönelik din kültürü zümresi Peygamber Efendimizin hayatını hatırlatacak, onun hatırasını canlı tutacak toplu etkinlikler organize etmelidir.

 

 Mevlidi Nebi etkinliklerinin sönük geçmesi gerçekten üzülmemize sebep oluyor. Bu toplum nasıl ki Ramazan ayında oruç tutuyor, Zilhicce ayında hacca gidip kurban kesiyorsa Rebiülevvel ayında da Peygamber Efendimizin hayatını, sünnetini gündemine alabilir. Yeter ki toplumumuza bu meseleyi izah edebilelim.

Gündem demişken vahşi terör devleti İsrail'in Lübnan’da yapmış olduğu saldırılar neticesinde birçok Müslüman’ın yaralanması ve ölmesi hepimizi ciddi anlamda üzdü. Tabii Müslüman görünümlü münafıklar bu duruma sevinse de Allah'ın ayetleriyle sabittir ki kafirler yenilecek ve cehenneme gidecektir. Kafirlerin alçakça eylemlerine sevinip alkışlayanlar da onlarla beraber cehenneme gidecektir. Dünya genelinde bir direniş hattı oluşmuş durumdadır. Yemen, Lübnan, Filistin, İran, Irak, Suriye bu direniş cephesine destek veren ülkelerdir. İsrail ve Amerika ikilisi yeryüzünde fitne ve bozgunculuktan başka bir şey yapmıyorlar. Zalimlerin yeryüzünde yenilemeyeceğini zanneden ahmaklar; Nemrud'u Firavun'u, Ebrehe'yi unutuyorlar. Allah'ın emri daima galiptir.

Ülke olarak direniş hattında olmalı; Amerika, İsrail ve emperyalist zalimlerin kirli oyunlarını bozmalıyız. Halkımız direniş cephesini seçiyor. ÇANAKKALE'DEN GAZZE'YE VATAN SAVUNMASI diyerek zaten Milli Eğitim Bakanlığı bu milletin tavrını bütün dünyaya duyurdu. Allah, Milli Eğitim Bakanından ve bu hayırlı işe vesile olanlardan razı olsun. İnşallah bu kanlı savaşın durmasına zalim Siyonist terör devletinin etkisiz hale getirilmesini, Allah bu milleti ve bu milletin ordusunu vesile eder.

Ordu demişken 1982'de darbeci generallerin emriyle yazılan anayasanın sivil bir anayasa ile değiştirilmesi konusu gündemde. Sayın cumhurbaşkanı ve ülkemizdeki birçok siyasi insan, yerli ve milli ortak mutabakat neticesinde hazırlanmış bir anayasanın bu millet için en büyük ihtiyaç olduğunu ifade ediyorlar. Konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarının basın yayın organlarının daha etkin ve aktif rol alması gerektiği kanaatindeyiz. Başta MemurSen olmak üzere ülkemizdeki bütün sivil toplum kuruluşları, sivil bir anayasayı talep etmeli ve bu sürecin hızlanması için meşru daire çerçevesinde gerekli eylemler yapılmalıdır. Basın açıklamaları, imza kampanyaları hukukun bize verdiği haklar çerçevesinde bütün imkanları kullanarak sivil, yerli, milli bir anayasayı talep etmeliyiz. Yalnız Batı’dan yasa ve kanun ithal eden bir millet olmayalım. Biz Batı’ya ve yeryüzünün bütün coğrafyalarına yasa kanun ihraç etmiş bir ümmetiz. Öze dönüş hızlansın inşallah.

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.