Dr. Hüseyin Dursun: Gazze, İslam Coğrafyasının Namusudur

Dursun, Filistin meselesinin bugünün meselesi olmadığını, köklerinin 1897’de Theodore Herzl başkanlığında toplanan Siyonist Kongre’ye kadar uzandığını belirtti. “O kongrede Filistin’in, Gazze’nin Yahudilerin hedefi haline geldiği belliydi” diyen Dursun, bu süreçte işgal planlarının adım adım uygulandığını söyledi.

“1. ve 2. Dünya Savaşları, Osmanlı’nın parçalanması ve ümmet coğrafyasının bölünmesiyle birlikte, Sykes-Picot Anlaşması üzerinden İngiliz ve Fransızlar bölgede sınırları cetvelle çizdi. Yerel halkın iradesi yok sayıldı. 1947’ye gelindiğinde yaklaşık 1 milyon Filistinli sürgün edildi, topraklarından koparıldı” ifadelerini kullanan Dursun, bu sürecin ‘Büyük Felaket’ (Nekbe) olarak anıldığını hatırlattı.

Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı direnişi, “tarihi bir uyanış” olarak tanımlayan Dursun, “Abraham Anlaşmaları ile bazı Arap liderler, Kudüs’ü ve Filistin’i işgalci İsrail’e peşkeş çekerken, Hamas tüm dünyadaki Müslümanlara bir diriliş mesajı verdi. O tarihten bu yana iki buçuk yıldır tüm ambargolara, bombardımanlara, açlığa ve susuzluğa rağmen direniş devam ediyor” dedi.

İşgalci İsrail’in açlığı silah olarak kullandığını, sivil yerleşimleri ve savunmasız halkı hedef aldığını vurgulayan Dursun, “Bir damla suya, bir lokma ekmeğe dahi izin vermiyorlar. Uluslararası kuruluşlar, insan hakları beyannameleri ve Birleşmiş Milletler gibi yapılar bu zulüm karşısında iflas etmiştir. Onlar için insan hakları ancak kendi çıkarlarına dokunduğunda geçerlidir” ifadelerini kullandı.

Dursun, emperyalist Amerika ve Batı dünyasının İsrail’e koşulsuz destek verdiğini belirterek, “Bugün soykırımcılar ne kadar suçluysa, onları silah ve mühimmatla destekleyen emperyalist Amerika ve diğer Batılı devletler de o kadar suçludur” dedi.

Körfez ülkeleri ve bazı İslam ülkelerinin tutumunu da eleştiren Dursun, “Katil, işgalci İsrail’den sonra en büyük vebal, bu zulme sessiz kalan ve koltuğunu korumaktan başka derdi olmayan sözde liderlerindir. Gazze, İslam coğrafyasının namusudur. Gazze düşerse İstanbul da düşer, Kahire de düşer” ifadelerini kullandı.

İslam dünyasına acil birlik çağrısında bulunan Dursun, “Ümmet coğrafyası birleşmeli, ortak bir askeri güç ve siyasi birlik oluşturmalıdır. Fikir ayrılıklarını bir kenara bırakmalıyız. Halklar da bu zulme karşı harekete geçmelidir. Bu imtihanı kaybetmeyelim” diye konuştu.

Konuşmasını, “Hamas, deniz, kara ve hava gücü olmadan, tonlarca bombaya rağmen yüzde 90 ayakta kalmayı başardı. Allah’ın izniyle işgalci İsrail’in yıkılışı, bu şanlı direnişin eliyle olacaktır” sözleriyle tamamladı.