Özgürlük kavramı günümüzde en çok tartışılan; sınırlarını kişinin inancı, ideolojisi ve içinde bulunduğu toplumun ya da kişinin sadece kendini merkeze alarak belirlediği bir kavram olarak görüyoruz.

Günümüzde kuşaklar arası çatışmanın nedeni ise belli olmayan özgürlük sınırlarıdır.

Peki nedir bu özgürlük, bir sınırı var mı? Bir ölçüsü var mı? Ya da değişkenlik gösterebilir mi?

Bugün Müslüman evlatlarını bu sorular ve dayattıkları hayat tarzı ile bireyselleştirip; ölçüsüz, kuralsız bir hayat yaşamaya ve ölçü koyma mercii olarak kişinin kendisini görmesini sağlayıp, arka planda istedikleri gibi planlarını ümmetin gençleri üzerinde uyguluyorlar.

Özgürlük kelimesi sözlükte, ‘’Herhangi bir koşulla sınırlamama, zorlamaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma durumudur.’’

Felsefe terimi olarak ise, ‘’İnsanın her türlü dış etkiden bağımsız olarak kendi isteği ve kendi düşüncesine göre karar verme durumu olarak söylenmiştir. Ya da başkasının sınırlarına dokunmama şartı ile istediğini yapma olarak da belirtilmiştir.’’

İslam ise özgürlüğü çok önemsemiş olup; kişinin aklını, malını, neslini, canını ve dinini koruma altına almıştır. Temel hak ve hürriyetler ile fikir özgürlüğünü (gayrı insanlık dışında) serbest bırakmıştır.

Müslüman ile seküler insanın özgürlük anlayışı arasında çok farklar bulunmaktadır. Bu farklılıklara birçok örnek verebiliriz ancak kısaca birkaç farklılığa değineceğiz.

Seküler anlayış karşı cins ile münasebette bulunmayı kişilerin karşılıklı rızasına bağlamıştır. Ama İslam ve Kur'an ne diyor bu duruma, örnek olarak Hz. Yusuf (a.s)'ın uygulamasına bakalım. Azizin karısı Züleyha, Hz. Yusuf'u murad edip onunla birlikte olmak istediğinde, Hz. Yusuf bir Müslümanın günahlar karşısında nasıl durulacağını göstermiştir. Gerekirse bedel verileceğini ve günahlara bulaşmayan bir kalbin ancak özgür kalabileceğini şu sözler ile söylüyor.

‘’(Yusuf)dedi ki:Rabbim!Zindan bana, bunların beni kendisine davet ettikleri şeylerden daha iyidir.’’(Yusuf 33)

Evet bir Müslüman için nikahsız ilişki zindan ama günahtan yüz çevirip zindana düşmek özgürlüktür.

‘’Dünya ve içindeki bir çok şey nefse sevdirilmiştir.’’(Al-i İmran 14)

Müslüman bu duruma iki şekilde bakar.

Birincisi, nefsin hoşuna giden şeyin helal olması gerekir. İkincisi ise bu durumun geçici olduğunu bilir ve asıl güzelliğin Allah'ın yanında (cennette)olduğunu bilincinde olur.

 

Evet Müslüman iki dünyalıdır. Haliyle özgürlük anlayışını bu düşünce belirler. Ahiret, cennet, cehennem ve Rıza-i ilahi her zaman aklındadır.

Bu yüzden Müslüman için özgürlük, Allah'a kul olmaktır ve özgürlüğün sınırlarını belirleyen ise Melikül Mülk olan Allah'tır.

Özgürlüğünü Allah’a kullukta bulanlara selam olsun.



Bu makale için yorum yaz

Not: Telefon ve E-Posta'nız gizlilik şartları gereği tarafımızca gizlenmektedir. "Yorum ve İsminiz" herkese görünür şekilde olacaktır. Hakaret ve buna dayalı tüm sorumluluk size aittir.