KARARLARIMIZ
   ​Hayatta sürekli vermemiz gereken kararlarımız vardır. Doğru ya da yanlış bu kararlar bizi biz yapar. Şu an vardığımız yere kararlarımız sonucunda gelmişizdir. Verdiğimiz bu kararların geri dönüşü olmayacak bu yüzden düşünmeye ve doğru karar vermeye başlamalıyız. Huzurlu olmak için doğru zamanda doğru kararlar vermeliyiz.
 ​  Karar vermek hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Konuşmalarımızda bile önce karar verir sonra konuşuruz. Karar verirken acele etmemeli ve hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermemeliyiz. Olumlu ya da olumsuz sonuçlara karşı deneyimlerimizle dersler çıkarıp kararlarımızla doğru yolu bulmalıyız.
​   Her insan doğar, yer, içer, tüketir, basit birkaç toplumsal görevi yerine getirir ve ölür. Ancak insan hayatı üretme, faydalı olma, çalışma, gelişme, geliştirme kapsamında sürdürüyorsa bu onun hayatını çok değerli hale getirecektir. Yüce yaratıcımız olan Allah kullarının sadece tüketen değil üreten bir insan, çevresine kötü değil iyi örnek olan bir insan, zamanını boşa geçiren değil zamanını faydalı geçiren bir insan olmamızı istiyor.  
​   Doğru karar vermek bizim için nasıl bu kadar önemli ise doğru zamanda karar vermek de çok önemlidir. Yarın hatta biraz sonra için bile geç olabilir.                                                                                          “Kurbağayı su dolu bir tencerenin içine koyun ve suyu ısıtmaya başlayın suyun sıcaklığı arttığında, kurbağa vücudunu sıcaklığa göre ayarlayabilir. Kurbağa ısıdaki artışa uyum sağlamaya devam eder. Su kaynama noktasına ulaşır ulaşmaz, kurbağa artık daha fazla uyum sağlayamaz. Bu noktada, kurbağa dışarı zıplamaya karar verir. Kurbağa zıplamaya çalışır, fakat yapamaz. Çünkü bütün gücünü suyun sıcaklığına uyum sağlarken kaybetmiştir. Çok kısa bir süre sonra, kurbağa ölür.”                           Kurbağayı ne öldürdü? Çoğumuz kaynar suyun öldürdüğünü söyleriz fakat gerçek şudur ki: Ne zaman atlamak zorunda olduğu kararını vermemesi onu öldüren şeydir.  
 ​ Ne bu yol bizim ne de taşıdığımız can, elimizde hiçlikten başka hiçbir şey yoktur. O halde boş işlerin peşinden koşma, tercihin hakikat olsun. Atlamamız gereken doğru zamana karar verelim, hala gücümüz varken zıplayalım.
  ​Karar verirken Allah rızasını gaye edinerek verelim inşallah. Bu bizim kurtuluşumuz olacaktır.                                                                                                                İmam-ı Rabbani:                                                                                                                                                  “Vakit çok kıymetlidir. Kıymetli şeyler için kullanmak lazımdır. İşlerin en kıymetlisi sahibine hizmet etmektir. Yani Allah’a ibadet ve taat etmektir.”                                                                                           Verdiğimiz bu kararlar bizim sonumuzun cennet mi yoksa cehennem mi olacağını söyleyecek.  
​​​Zeliha TAŞ /17 yaş (Fen İmamhatip Lisesi öğrenci                                                    
                                                                                              



Bu makale için yorum yaz

Not: Telefon ve E-Posta'nız gizlilik şartları gereği tarafımızca gizlenmektedir. "Yorum ve İsminiz" herkese görünür şekilde olacaktır. Hakaret ve buna dayalı tüm sorumluluk size aittir.