Modern iktisat batıda yüzyıllar süren bir oluşumun devamında XVIII. Yüzyılın sonlarında bir bilime dönüşmesiyle ortaya çıkmıştır.

             İslam; ilk günden itibaren iktisadi kutuplaşma ve rekabet gibi iki önemli iktisadi eğilimi giderme yolunda köklü tedbirler getirmiştir. Ayrıca servetin belli bir zenginler zümresi elinde dolaşan bir güç olmaması ilkesinin rehberliğinde gelirin hem oluşum, hem de bölüşüm safhalarında sisteme adaletle müdahale etmiştir. Bu konuda almış olduğu önlemler ise; israf yasağı, riba (faiz) yasağı, zekat ve infakın teşviki gibi politikalarla sosyal adaletin ve adil gelir dağılımının adeta bir finansman faktörü olarak kullanıldığı bir sistem oluşturmuştur. Yine İslam; tekelci eğilimleri mümkün olduğu kadar engellemek ve anti-enflasyonist para sisteminin benimsenmesi suretiyle fiyat mekanizmasının toplum refahını sağlama yönünde çalışmasını amaçlamıştır.

             İktisat ve ekonomi kelimeleri tutumlu olmak, dengeli olmak gibi anlamları taşırlar. Günümüzde İslam iktisadı diye bir bilimin varlığı tartışılmaktadır. Çünkü gelmiş geçmiş hiçbir devlet sisteminde tutumlu veya dengeli davranma yönünde hak için hiçbir kanun çıkarılmadığı gibi böyle bir teoriye de inanılmamış ve çalışmalarda bulunulmamıştır. Ayrıca İslam iktisadının bir ihtiyaç olduğunu öne süren ilim insanları olduğu gibi, İslam iktisadının bir devlet pratiği olmadığı için teorisinin de olmayacağını öne süren ilim insanları olmuştur.

             Geçmişten günümüze İslami iktisat meselelerinde faiz gibi sorunlar halledilmiş gibi görünseler bile bu sorun yüzyıllardır zihinleri meşgul etmeye devam etmiştir. Dolaysıyla İslam iktisadı adından da anlaşılacağı üzere bu konu İslam inancının ilim ve irfan çerçevesinin, tarihinin ve fıkhının belirlediği bir bilgi dalı olarak ele alınmalıdır.

             İslam iktisadı dünya yaratıldığından günümüze gelene dek her ne kadar tartışılma konusu oldu ise de sürekli adalet ile bir olarak anılmıştır. Gelmiş geçmiş tüm peygamberler ümmetlerine adaletli olmak, hırsızlık ve gasp yapmamak gibi ekonomiyi ilgilendiren konuları nasihatleri arasında dile getirmişlerdir.

             Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Mekke’ de peygamberlik vazifesini yaptığı 12 yıl boyunca ekonomi gibi haklardan ziyade o anın gerektirdiği ve mecburi şartların başında olan iman konusu üzerinde durmuştur. Ancak Medine’ ye hicreti ile başlayan 10 yıllık dönemde ise bu kentte bir devlet oluşturmuş ve bu dönemde İslam ilkelerinin sosyal, iktisadi ve siyasi boyutlarını güçlendirmiştir. Nihayetinde ise daha sonraki yüzyıllarda bu 22 yıllık dönemden ve Medine İslam Devleti’nden esinlenerek İslam ilkelerine göre hareket etmeye çalışan bir çok kurum meydana gelmiştir.

             İslam, hukuk ve iktisadi olmak üzere bir çok esnekliğe sahiptir. Bu esneklik helale haram, harama helal olarak anlaşılmamalıdır. Şartlara göre meydana gelen bir soruna alternatif çözümler bulmak olarak düşünülmelidir. İslam ilke ve metotlarının şartlara göre farklı şekillerde yorumlanarak her zaman uygulanabilir özelliği yanında, değişmelerin ortaya çıkardığı meseleleri çözme kabiliyeti de bulunmaktadır.

             Yakın tarihimizde ikinci meşrutiyetten sonra İslami iktisat konusu yoğun bir şekilde ele alınmıştır. Bu dönemle birlikte Müslümanlar milli iktisat düşüncesinin etkisinde kalmış ve ticarete atılmaya başlamışlardır. İkinci meşrutiyetin İslamcı dergilerinde artık ticaret ve sanatla ilgili yazılara rastlanıyor, kar ve faiz gibi kavramlar yeniden yorumlanıyorlardı. Bu dergilerde İslam’ın temelde dünya hayatına değer vermediği görüşünün yanında, bunun çalışmayı ve ticarete atılmayı engellemeyeceği vurgulanıyordu. İkinci meşrutiyet yıllarında Müslümanları iktisadi faaliyetlere teşvik eden en etkili yayın organı ittihatçıların güdümündeki İslam Mecmuası idi. Milli iktisadı savunan bu dergi XIX. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Rusya Müslümanlarının ticaret ve sanattaki atılımlarına da yer vermiş ve onları kendi milletine örnek göstermiştir.

 

Sürecek….



Bu makale için yorum yaz

Not: Telefon ve E-Posta'nız gizlilik şartları gereği tarafımızca gizlenmektedir. "Yorum ve İsminiz" herkese görünür şekilde olacaktır. Hakaret ve buna dayalı tüm sorumluluk size aittir.