Fatıma, Rahman tarafında Babasına bahsedilen bereketli bir Kevser..
    Fatıma, Allah’ın tertemiz kıldığı  Ehli-Beyt-in Anası..  
   Fatıma, dünya kadınlarının yolunu aydınlatan hidayet meşalesi...
   Fatıma, iffet, haya, sabır ve tevazu abidesi...
  Fatıma, cennet kadınlarının hanım efendisi... 
  Fatıma, Şehadet mektebinin aziz öğretmeni Hüseyin’in annesi...
  Fatıma, yetimliği her zerresinde yaşayan babasının “ Ümmü ebihası”...
  Fatıma, Alinin gönlünün sultanı...
  Fatıma, Nübüvvetin diğer parçası..
  Fatıma yı anlatmaya ne kelam, nede kalem yeter.
Fatıma, bisetten beş yıl önce Risalet davasının son nuru
Olarak dünyaya gelir. Fatıma fateme kökünden olup,
Kesmek anlamına gelir. Yani kendisi ve zürriyeti cehennem
Ateşinden kesilmiş demek. Dünyayla gönül bağlarını kesmek
Zevku sefa ile bağını kesmektir. Aynı zamanda Fatıma Anne
Sütünü de emmemiş, zira o kuranın sütü ile beslenecekti.
Bu nedenle dünya ve içindekilerle bağlarını kesip,
Vahyin nuruna gönül bagladı.Öyleki  Fatıma Furkan ile doğdu
Ve vahyin nuru arzdan çekilince, Fatıma da, bu fani dünyadan baki
Aleme çekildi. Bu nedenle Fatıma kuran ile doğdu, Kuran ile büyüdü
Kuran ile de, Rahmana ruhunu teslim etti. Fatıma Rabbi katında
Tam dokuz isim ile çağrılır. Bunlar; “Fatima, Sıddık’a, Mübarek’e
Tahire, Zekiyye, Raziye, Merziyye, Muhaddise, Zehra.”
Ayrıca ay gibi parlak olan Zehra’nın, Betül, yani iffetli olan,
Ümmü Ebiha; yani Baba’sının annesi
Binti Ebiha; yani Baba’sının kızı diye lakapları vardı.
Resuli Kibriya şöyle ferman buyuruyor;” Dünya kadınlarının en üstünü dört kadındır.
İmran in kızı Meryem, Muhammedîn kızı Fatima, Huveylidin kızı Hatice
Ve Firavunun hanimi Asiyedir.”
Yine başka bir hadiste Efendimiz (s.a.v) Şöyle buyuruyor:
“Allah’u teale senin gazabınla gazap eder.
Senin hoşnutluğun ile hoşnut olur.”
Peki Fatima’yı bu denli şerefli ve üstün kılan özelligi neydi?
Tabii ki, onun muhteşem ahlaki idi. Zira O (r.a) Rabbine
Layık bir kul, Anne-Babasına hayırlı  bir evlat, eşine göz aydınlığı
Ve evlatlarına şefkat dolu bir valide olmuştu. Fatima bir taraftan yetimliği iliklerine kadar
Hissederken, diğer taraftan Mekkeli müşriklerin ambargo,
Baskı zulüm ve işkence had safaya gelmiş, tüm bunlar Fatıma’yı küçük yasta büyütmüş
Olgunlasturmusti.Bu nedenle Efendimiz ( as.) Kızının kışa dönüşmüş
Gönül evini, Ali (kv) nin muhabbetti ve izdivacı ile bahara çevirmek istiyordu.
Zira zaten bu iki güzel insanın nikâhı göklerde melekler şahitliğinde kıyılmıştı.
Fatima artık gelin olup, Şehadet mektebinin temellerini atacaktı.
Efendimiz buğulu gözler ve mahzun bir yürekle” Keşke Hatice’mde bu anı görseydi”
Babasının kızını ve annesini gelin etmek öyle  kolay değildi.
Ensar’dan bir sahabe şöyle buyuruyor: “ Vallahi biz Fatıma’nın
Düğününden daha güzel bir düğüne şahitlik etmedik.  Zira Fatıma’nın
Düğününde israf, haram, lüks ve iffetsizlik yoktu. “Ne olacak canim
Ömürde bir defa evleneceğim” diyerek nefse ve lükse uymak
Yoktu. Aksine Fatıma’nın düğününde, ihlas, irfan, iffet ve sadelik
Vardı İşte Fatıma’nın düğünü bu önemli kavramlar üzerine
İnşa edilmisti.Sizce de böyle sağlam temeller üzerine kurulan bir
Yuva en ufak bir depremde yerle bir olur mu? Yoksa cennetin
Yeryüzündeki bir şubesi mi olur?.
Fatıma, un öğütmekten, su taşımaktan elleri nasırlaşmıştı.
Günümüz hanımları gibi bir tuşla çamaşırı, bulaşığı, evi
Temizleme imkânı yoktu. Bu haline yüreği dayanmayan Ali (kv)
Huneyn dönüşü  İslam ordusu zaferle gelmiş, büyük ganimetler
Elde etmişti. “Ya Fatıma git babandan işlerinde sana yardımcı
Olabilecek bi cariye talep et.” Fatıma ( r.a) babasının yanına varır.
Fakat onun hayası bunu söylemeye müsaade etmedi. Tekrar eve döndü.
Tabii bu durumu fark eden, Efendimiz (as.) Fatıma’sının arkasından gider ve onun isteğini
Ögrenir.Fakat isteğini vermek yerine ona şöyle bir tavsiyede bulunur.
“Ey gözümün nuru! Sana bir tesbihat öğreteceğim eğer bunu gece
Yatağına uzanır okursan, islerin kolaylaşır.” Fatıma’dan itiraz yok
Teslimiyetle “ tamam Babacığım” der ve o günden sonra o tesbihat’ı
Son nefesine kadar bırakmaz.Yine bir sefer dönüşü Efendimiz ( s.a.v)
Zehra’sını görmek için evinin yolunu tutar. Ancak kapıya kadar gelip
Tekrar eve doner.Bu durumu fark eden Zehra koşarak babasının arkasından
Gider. Acaba ne hata etmişti de, baba eve girmemişti.
“Babacığım neden kapıdan geri döndün”? Diye sorunca,
Efendimiz  (as.) “ Ey Zehra’m! Görüyorum ki dünya sevgisine dalmış
Evine yeni resimli perdeler almışsın. Biz ehli beyte dünyalık yakışmaz”.
Oysa dünyalık Fatıma’nın evine uğramamış, milyarlar harcayıp,
Marka koltuklar, perdeler almamıştı. Rabbi Rahim olan Allah Ehli beytin
Hanesini, açlık sefalet ve yoklukla imtihan edip, onları adeta
Daha büyük imtihanlara hazırlıyordu. Hatta öyle günler olmuş ki,
Yiyecek bir şeyleri olmadığından, tam üç gün sadece su ile niyetlenip,
Oruç tutmuşlardı. Fakat hiç bir zaman Fatıma dilinden şükrü,
Kalbinden zikri ve sabrı çıkarmamıştı. Bu maddiyatta fakir fakat maneviyatı
Zengin hanede, tam beş tane ümmete rehberlik edebilecek
Dava adamı yetiştirdi. Fatıma bu haliyle günümüz modern
Fatımalara büyük mesajlar veriyor. O  kadar imkansızlıklar içerisinde
Hasanlar, Hüseyinler, Zeynepler yetişebiliyorsa, demek ki, bizim öne
Sürecek hiç bir bahanemiz kalmıyor. Zira Fatıma, misali bizler de evlatlarımızı
İslam Kur’an çeşmesiyle büyütüp, şefkat ve sevgi gölgemizde barındırabiliriz
  Dünya ve dünyalıklar bizleri asıl amacımızdan alı koymamalı...
Ah Efendim gelde dünya ve içindeki nimetlerde boğulan şu gafil
Ümmetini gör. Nasıl da, gönül bağlamışlar dünya ve içindekilere...
Öyleki dünyayı bir araç olmaktan ziyade tek amaç edinmişler.
Hani uğruna malını  feda edecek Osmanlar, nerde uğrana ölüm yatağına
Girecek Aliler.... hani senin davan uğruna malımakamı memleketi
Terk edebilecek Ebubekrler.Nerde uğruna eşini,  kardeşini evlatlarını
Feda edebilecek Sumeyralar.Nerde Ramda çöllerinde de uğruna
Şehadeti saadet bilen Sümeyyeler, Musablar, eli kınalı Hanzalalar.
Rabbim bizleri Fatıma’nın ahlaki ile bezenen kullarından eylesin.



Bu makale için yorum yaz

Not: Telefon ve E-Posta'nız gizlilik şartları gereği tarafımızca gizlenmektedir. "Yorum ve İsminiz" herkese görünür şekilde olacaktır. Hakaret ve buna dayalı tüm sorumluluk size aittir.