1789 ekim ayında fakirlikten bıkan  halk hükümetin değişmesini ve aynı zamanda yaşanan kıtlığı halka anlatmak için Versailes sarayının önünde protesto yapıyorlardı. Söylentiye göre yanındaki kişilere ne istiyorlar diye soran kraliçe marie antoinette ekmek istiyorlar dendi ve o da ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler dedi.
 ​ Fakat ciddi tarihçiler  bu sözü söylemediğini idiia etmektedirler. Ya bu söz popüler olması için ona atfedilmiştir yada kendisine kasıtlı olarak iftira atılmıştır. Kimi görüşler bu sözün ona atfedilmemesinin sebebini Jean jackues Rousseau nun itiraflar kitabında geçen bir anektoddan kaynaklandığını söylemektedir. Bu söz ona atfedilsede marie antoinette halkın ekmek istediğinden haber alınca şöyle not almıştır ‘’Kendi bahtsızlıklarına rağmen bizlere böylesine iyi davranan halkı gördükçe onların  mutlulukları için kesinlikle daha sık çalışmamız gerektiğini düşünüyorum” . Marie antoniette bu sözü söylediğine veya söylemediğine dair elimizde bir kanıt yok fakat onun üstüne kalmış.
Marie antoinetteyi tanımıyoruz ve hiç görmedik tarih sayfalarına adı Fransız devriminden hemen sonra giyotinle idam edilmesiyle geçti. 

 Yukarıda anlattığımız olay ibret vericidir. Yeryüzünde yetki sahibi olan her insanın bunu yani bu akibeti unutmaması gerekiyor. Allah’ın kendisine en ufak bir yetki, makam, mevki, para, imkan verdiği herkes; halkını, milletini, insanları fakirleri, kendisinden düşük kimseleri gözardı etmemelidir. Merhametli olmalıdır. Eğer Allah’ın yetki verdiği insanlar çevresindeki mazlumları, yoksulları gözardı ederlerse işte o zaman nasıl ki tarih halkından uzak yaşayan, halkını aşağılayan yöneticileri affetmediyse bunu da affetmeyecektir. İyilik yapmayı unutanları  tarih hapsedecektir.

Teknoloji çağındayız; ancak adil olmayan, gerçekleri söyleme, yazma cesaretinde olmayan medya sırf çıkarları için, kendisine dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışında olunca üç maymunu oynayabilmektedirler. Şu var ki sosyal medyanın varlığı gerçeklerin saklanmasını ve farklı söyleme çevrilmesinin önüne geçebilmek için bir vasıtadır. İyilik yapmayı prensip edinmiş insanlar, sosyal medyayı doğru kullanmalıin yaygınlaşması için vesile olunan bir araca dönüştürür dönüştürmelidir. Kötüleri ve kötülükleri engellemeyi, iyiliği ve güzelliği cesurca ifade edebilmeliyiz.


Ne yazık ki günümüzde dünya genelinde genel anlamda yöneticilerin özür dileme, af isteme kültürü gelişmediğini ve halk her hatalarını nasıl olsa unutur anlayışına sahip olduğunu görebilmekteyiz.
  Ancak Tarih kendini halktan üstün gören krallar ve yöneticilerle doludur. Halkının haklarını gözetmeyen bütün  yöneticilerin ortak kaderleri sonlarıydı. Halkın sabrı tükendiğinde hiç biri halkın hışmından kurtulamamıştır.
 
Umudum odur ki başta Ortadoğu’daki ve tüm İslam beldelerindeki Müslüman halkların yöneticileri; halktan uzak olmayan, onlarla iç içe yaşayan ashabı karnına 1 taş bağlarken kendisi 2 taş bağlayan Resulümüzü örnek alan yöneticiler olurlar. Aksi halde Allah, tarih ve halkları onları affetmeyecektir…
 



Bu makale için yorum yaz

Not: Telefon ve E-Posta'nız gizlilik şartları gereği tarafımızca gizlenmektedir. "Yorum ve İsminiz" herkese görünür şekilde olacaktır. Hakaret ve buna dayalı tüm sorumluluk size aittir.