Gaziantep'te Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Türkiye'nin ihracatını ve bölgenin ekonomik dinamiklerini değerlendirerek payını artırmak adına düzenlenen “TİM Güneydoğu Anadolu Meclisi” toplantısında konuşan Altunkaya, Ukrayna-Rusya krizinin hububat ve bakliyat sektörüne yönelik muhtemel etkilerine dikkat çekti.
Rusya ve Ukrayna arasındaki krizin bir an önce sona ermesini istediklerini belirten Altunkaya, "Savaş, sadece ticari ilişkileri olumsuz etkilemekle kalmıyor, tüm güzellikleri yok ediyor. Savaş yıkım, ölüm demektir. Tüm dünyanın savaşı durdurmak için çaba göstererek barışa katkı sunmasını istiyoruz.” dedi.
Altunkaya, buğday unu ve ayçiçeği yağı üretiminde en fazla hammaddenin Ukrayna ve Rusya'dan ithal edildiğini belirterek, "Kriz en çok bizim sektörü etkileyecek." diye konuştu.
Rusya-Ukrayna krizinin bir an önce sona ermesini istediklerini belirten Altunkaya, krizin uzun sürmesi halinde un, yemeklik yağ ve pastalık ürün sektörlerine etkisinin yıkıcı olabileceği uyarısında bulundu.
Altunkaya, "Rusya-Ukrayna krizi elbette tüm sektörleri etkileyecek ama en çok bizim hububat ve bakliyat sektörünü etkileyecek. Çünkü en büyük iki hammadde kaynağımız olan ülkeler arasında savaş yaşanıyor." şeklinde konuştu.
“Kriz iç piyasayı da etkileyecek”
Altunkaya, Rusya ve Ukrayna'dan yapılan ekmeklik buğday ve ham ayçiçeği yağı ithalatı ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:
“Ekmeklik buğday ve ham ayçiçeği yağını büyük ölçüde Rusya ve Ukrayna'dan karşılıyoruz. Bu hammaddelerin temininde ya da fiyatlarda yaşanacak sıkıntılar sektörümüzü ve tüketicileri maalesef olumsuz yönde etkileyecektir. Türkiye olarak 2021 yılında Rusya Federasyonu'ndan 5,6 milyon ton yani 1,6 milyar dolarlık, Ukrayna'dan ise 1,4 milyon ton yani 423 milyon dolarlık sadece buğday ithal etmişiz. Ham ayçiçeği yağı ithalatında ise bu durum farklı değil. Geçtiğimiz yıl Rusya'dan 724 bin ton, yani 1 milyar dolarlık, Ukrayna'dan ise 42 bin ton yani 55 milyon dolarlık ham ayçiçeği yağı ithal etmişiz. Bu iki hammaddenin ithalatında yaşanacak sıkıntılar bile buğday unu, yemeklik yağ ve pastalık mamuller alanında iştigal eden firmalarımıza yıkıcı etkiler yaşatabilecektir. İnşallah kriz kısa sürede çözülür de kaldığımız yerden devam ederiz.”
Hububat ve bakliyat ihracatı ile ilgili rakamları da veren Altunkaya, sektör olarak 2021 yılında yüzde 25, 6 artışla toplam 9 milyar 156 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını söyledi.
“İhracatımızı yüzde 27,5 oranında artırdık”
Altunkaya, “Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği olarak 2021 yılında ihracatımızı yüzde 27,5 artışla 2 milyar 952 milyon dolara çıkardık. Türkiye'nin hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatının yüzde 32,2'lik kısmı Birliğimiz tarafından yapılmaktadır. Birlik olarak geçtiğimiz yıl 175 ülkeye ihracat yaptık. 2021 yılında bölgemizden yapılan sektörel ihracatımızın yüzde 20'lik kısmı makarna, yüzde 17'lik kısmı buğday unu, yüzde 18'i bitkisel yağ, yüzde 11'i ise bisküvi ve pastacılık ürünlerinden oluşuyor. En fazla ihracat yaptığımız ülke gruplarında ilk sırada Ortadoğu ikinci sırada ise Afrika ülkeleri gelmektedir. En fazla ihracat yaptığımız ülkeler ise sırasıyla Irak, Suriye ve İran'dır.” diye konuştu.
“Sürdürülebilir eylem planı hazırlıyoruz”
İhracatı artırmak amacıyla önemli çalışmalar yaptıklarını da belirten Altunkaya, yurt içinde ve dışında çok sayıda organizasyona imza attıklarını, sürdürülebilir eylem planı hazırlıklarının devam ettiğini de hatırlatarak şunları söyledi:
“Mardin Midyat'ta Artuklu Üniversitesi'ne bağlı olarak Sanat ve Tasarım Fakültesi binasının yapımını birlik olarak biz üstlendik. Eylül ayına kadar tamamlayarak eğitime yetiştirmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük gıda fuarlarından biri olan Gulfood'a katıldık. Türkiye'den 185 civarında firmanın katıldığı fuarda yer bulunsa katılımcı sayısı 500 olurdu. Bunun yanında özel nitelikli alım heyetlerimizle ihracatı artırmak için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.”
TİM'in 100 bin ihracatçı sayısını aştığını da hatırlatan Altunkaya, ihracatçıların sadece ekonomik faaliyet yapmadığını, aynı zamanda ülkenin tanıtımı açısından da önemli rol üstlendiğini ifade etti.
“Her ihracatçı ülkenin bir elçisi gibidir”
İhracatçının bir ülkeye gittiğinde sadece ticaret yapmaya gitmediğini belirten Altunkaya, “İhracatçı tıpkı ülkemizin bir elçisi gibi gidiyor. Ülkemizin ürünleri ile beraber kültürümüz ve bayrağımızla o ülkeye gidiyoruz. Dış ilişkilerde iş dünyası olarak en az büyükelçiler kadar etkili oluyoruz. O yüzden bütün ihracatçıları tebrik ediyorum. İnşallah gelecek çok daha güzel olur, ihracat rakamlarını katlarız." şeklinde konuştu.
