Gaziantep Savunmasının, içinde iman ve mücadele barındıran, azmin, gayretin, fedakârlığın, cesaretin anlam kazandığı bir direniş destanı olduğunu belirten Göçer, “Antep Savunmasında 6 bin 317 şehid ve binlerce gazi, bedel ödeyerek dünyada benzerine az rastlanan bir mücadele örneği sergilemiştir. Bu mücadelede; ‘Aç kalırız ama asla emperyalist güçlere karşı teslim olmayacağız’ düşüncesi hâkimdi. Bu duygu ve düşünce onlara zaferi nasip etmiştir. Bu destan, Şahinbeylerin, Şehitkamillerin, Karayılanların ve daha adsız nice kahraman erlerinin kanları ile yazılmıştır. Fransız işgalcilerine karşı tam 11 ay boyunca, dışarıdan hiçbir destek almadan, tek azıkları göğsünde iman, yüreklerinde cesaret ve dillerindeki tekbirler olan, ‘Ekmeksiz kalırız ama vatansız kalmam’ diyen aziz ecdadımızın zaferidir.” dedi.
Şehitlerin bıraktığı değerlere sahip çıkmanın Gaziantep halkının en büyük görevlerinin başında gelmesi gerektiğini belirten Göçer, “Onların bu topraklar için yaptıklarını aradan 100 yıl geçse de unutmak elbette mümkün olmayacaktır. Bu destanı en güzel şekilde gençlerimize, çocuklarımıza aktarmak, zaferin kazanılmasında ki en büyük etkenin izzetli bir mücadele olduğunu, imanlarının vermiş olduğu güç ile düşmana boyun eğmediklerini anlatmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Gaziantep’in 100’üncü kurtuluş yıldönümü vesilesi ile yapılan etkinliklerin, sanatçıların çağrılıp festival havasında dans ve eğlence üzerine yapılan kutlamaların kendilerini derinden üzdüğünün altını çizen Göçer, “Gaziantep’in kültürünü, inancını, değerlerini yansıtmayan bu eğlenceler yerine daha farklı etkinlikler ile kurtuluş yıldönümü kutlanabilirdi. 6 bin 317 şehidimizin anısına, 6 bin 317 yetim giydirilebilir, 6 bin 317 öğrenciye okul araç gereçleri yardımı yapılabilir, 6 bin 317 fakir aileye gıda ve kömür yardımı yapılabilirdi.” diye konuştu.
Gaziantep Savunması şehitlerini rahmet ve minnetle yâd eden Göçer, Gaziantep’in 100’üncü kurtuluş yıldönümünü kutladı.
