Babasından gizli öğrendiği kilimciliği yarım asırdır sürdürüyor

Babasından gizli öğrendiği kilimciliği yarım asırdır sürdürüyor

Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan kilimcilik mesleğini ilerleyen yaşına rağmen severek sürdüren 70 yaşındaki kilim dokuma ustası Ahmet Kılıç, yarım asırdır aynı tezgâhta kilim dokuyor.


Gaziantep'in Nizip ilçesinde henüz 10 yaşında iken babasının ailenin geçimine katkıda bulunması için önerdiği simit satmayı reddederek ilçedeki bir kilim ustasının yanında çırak olarak başladığı kilimcilik mesleğini 50 yıldır severek sürdüren Kılıç, ilerlemiş yaşına rağmen her gün iş yerine gelerek tezgâhının başında çalışmaya devam ediyor.

Nizip ilçesinin Şahinbey Mahallesi’ndeki evinin altında bulunan iş yerinde 50 yıllık tahta tezgâhı ile bir dönemin en önemli ve gözde mesleklerinden biri olan kilimcilik mesleğini ilk günkü aşk ve heyecanla severek sürdüren Kılıç, 70 yaşında olmasına rağmen kaybolmaya yüz tutan mesleğini sürdürmeye çalışıyor.

Kılıç, yıllardır büyük bir aşk ve heyecanla sürdürdüğü kilim dokuma mesleğinin, teknolojik yeniliklerle beraber fabrikasyon halı ve kilimlerin çıkmasıyla sonunun gelmesine üzüldüğünü belirterek, bölgede kalan sayılı kilim dokuma ustalarından biri olduğunu ifade etti.

70 yıllık ömründe hiç doktora gitmediğini, sağlığını ve sıhhatini yaptığı mesleğe borçlu olduğunu ifade eden Kılıç, Anadolu’nun kaybolmaya yüz tutmuş önemli olan motiflerini kilimlere işleyerek yaşatmaya çalıştığını belirtti.

50 yıl önce babasının ailenin geçimine katkı bulunması için önerdiği simit satmayı reddederek meslek öğrenmek için bir kilim dokuma atölyesinde işe başladığını anlatan Kılıç, 7 yıl başkasının atölyesinde çalıştıktan sonra kendi atölyesini açtığını söyledi.

"Babamdan gizli bu mesleği öğrendim"

Kılıç, "7 yaşından beri bu mesleği yapıyorum. Merhum babam bana ‘simit sat’ dedi. Ben de ‘simit satmam, simit diye bağırmam’ dedim. Babamdan gizli bu mesleği öğrendim. 7 sene çıraklık yaptım. 7 sene de kalfalık yaptım. Daha sonra da bu işyerini açtım." dedi.

"Bu mesleğin öleceğine çok üzülüyorum"

Kendisine bu mesleği öğreten ustalarının ve bütün çocuklarının da kilimcilikten uzak olduğunu ve şimdilerde birer iş adamı olduklarını anlatan Kılıç, "Mesleğimi çok seviyorum. Şimdiye kadar ne alkol ne de sigara kullanmadım. Halen böyle devam ediyorum ve Allah’a hamdolsun kendi hayatımdan çok memnunum. Mesleğim çok güzel olduğu için çok seviyorum. Ama ben bu mesleğin öleceğine çok üzülüyorum. Birecik, Nizip Oğuzeli, Yavuzeli ve Karkamış’ta sadece bir ben bu mesleği yapıyorum." ifadelerini kullandı.

"Mesleğimi terk edemiyorum"

"Öleceğime değil mesleğin kaybolacağına üzülüyorum" diyen Kılıç, bölgede kalan tek kilim dokuma ustası olarak hayatta kalma mücadelesi verdiğini belirterek şunları söyledi:

Allah'a şükürler olsun kilim işlemeye devam ediyorum. İlk zamanlarda yanımda çalışanlar çoktu. Şu an hepsi ayrı ayrı yerlere gitti. Pişman oldular ama iş işten geçti. Kaç yerden beni çağırdılar ama ben bu mesleği terk edemiyorum. Rabbimize hamdolsun çalışıyorum.
Kilim dokurken bir yandan da türkülerini söylediğini belirten Kılıç, kilim dokumanın sağlıklı olmasına da fayda sağladığına dikkat çekerek, 70 yaşında olmasına rağmen ömründe hiç doktora gitmediğini, sağlığını ve sıhhatini yaptığı mesleğe borçlu olduğunu söyledi.

"Kilim dokuma ustası olarak bir ben kaldım"

Kilimcilik mesleğine ilk başladığında Nizip ilçesinde yaklaşık bin 500 kilim atölyesinin olduğunu hatırlatan Kılıç, "Ama şu an hiçbiri kalmadı. Önce Nizip’in tamamında telis kilim işliyorduk. Telis kilim Avrupa'nın her yerinde çürük çıktı, sonra heves etmediler ve mesleği bıraktılar. ‘Bu meslek ölmesin’ dedik, devam ettik. Şu an Nizip’te bir ben kaldım. Eğer ölürsem, bu meslek bitecek. Bu meslek bitecek diye çok üzülüyorum. Bu mesleğin ölmemesi için Halk Eğitim Merkezlerinden ve Milli Eğitim'den bana yardımcı olmalarını istiyorum." şeklinde konuştu.

"Hiç doktora gitmedim"

Ailesinin geçimini yıllarca bu meslekle sağladığını anlatan Kılıç, "Bu meslek ile 4 çocuk büyüttüm. 4'ü de şu an benden ayrı ve eşim vefat etti, 11 yıldır yalnız yaşıyorum. Eşim 13 yıl yatalaktı, sonra vefat etti. Allah'a şükürler olsun, hayatımdan memnunum. Sağlıklı olmamı alkol ve sigara kullanmamaya ve işimi sevmeye bağlıyorum. İşime her gün sabahleyin başlayıp akşam bırakıyorum ve ezan okunduğunda da hemen namazımı kılıyorum." diye konuştu.

"Tarihimizin kaybolmaması için çabalıyorum"

Kilimleri, kullanılmayan elbise parçalarından ve kazaklardan sökülen ipliklerden ördüğünü dile getiren Kılıç, "İpim yok. Hanım bacılarımız, beyler kendileri getiriyor. Ben de burada işliyorum ve onlara teslim ediyorum. Bunlar paçavra ve orlon oluyor. Antep kilimi telis kilimdi. Dünyaca meşhurdu. Bazı yabancı filmlerde bizim Antep'te telis kilimleri halen gösteriliyor." dedi.

"Her zaman için kanaat ettim"

Daha önce 13 elaman ile çalıştığını hatırlatan Kılıç, "Elemanlarımın her biri bir yere gitti. Baktılar artık bu meslekten ekmek yiyemeyecekler, terk edip gittiler. Ben de mesleğimi sevdiğim için terk etmedim, aza kanaat ettim. Allah'a çok şükür mesleğimi seviyorum, devam ediyorum. Geçimimi de sağladım." diye konuştu.
 

YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları Gaziantep Günebakış Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.



Bu haber için yorum yaz

Not: Telefon ve E-Posta'nız gizlilik şartları gereği tarafımızca gizlenmektedir. "Yorum ve İsminiz" herkese görünür şekilde olacaktır. Hakaret ve buna dayalı tüm sorumluluk size aittir.