HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, düzenlediği basın toplantısında daha önce de dile getirdikleri ve hala devam eden sorunların artık çözülmesi ve yanlışlarda ısrar edilmemesi gerektiği mesajını verdi.
“Süresiz nafaka zulmü halen devam eden bir sorundur”
Genç evlilik mağdurları ve süresiz nafaka meselesine ve süresiz nafaka zulmünün devam ettiğinin altını çizen Demir, “Hala devam eden bir sorun olan malum süresiz nafaka uygulaması; boşanmış eşlerin tekrar evlenip yuva kurmasına engel teşkil ederken aile kurumuna da büyük oranda zarar vermektedir. Süresiz nafaka uygulaması, gençleri evlilikten uzaklaştırırken meşru evliliklerin yerine nikâhsız birlikteliği dayatmakta ve evlilik kurumuna da büyük darbeler indirmektedir. Kadınların bu haktan faydalanabilmek için bir daha evlenmemesine ve yeni bir yuva kurmamasına neden olmaktadır. Ayrıca nafaka ödeyen erkek ise ömür boyu ödemek zorunda kaldığı bu nafaka nedeniyle altına gireceği mali külfetin getireceği ağır yük nedeniyle bir daha evlenememektedir. Bu halen Türkiye'de çok ciddi bir sorun olarak devam etmektedir” dedi.
“Süresiz nafaka uygulamasına artık son verilmelidir.”
Türkiye'de nafakasını ödeyemediği için 25.000'i aşkın erkeğin bir şekilde cezaevine girip çıktığının da resmi kayıtlarda yer aldığını söyleyen Demir, “Süresiz nafaka uygulamasına artık son verilmeli ve yerine değerlerimizle uyumlu, kadını da erkeği de mağdur etmeyecek makul bir düzenleme getirilmelidir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi elbette ki kadını koruyacağız ve şiddeti engellemeye çalışacağız ama kadını aile kurumu içerisinde koruyacağız. Kadını korumaya çalışırken aile birliğini dağıtmadan, parçalamadan ve zarar vermeden yapmak durumundayız. Söz konusu yasalar ve uygulamalar kadını korumaya çalışırken yuvayı dağıtma sistemi üzerine kuruludur. Sonuç itibariyle böyle bir sonuç doğurmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
“Genç yaş akran evliliği nedeniyle yaşatılan mağduriyetler de aynı şekilde devam eden diğer bir sorundur.”
Genç yaş akran evliliği nedeniyle yaşatılan mağduriyetlerin de aynı şekilde devam ettiğine değinen Demir, “Bir taraftan ‘Kadının beyanı esastır.’ denilerek yuvalar dağıtılırken diğer yandan genç yaşta evlenen kadınların beyanının esas alınmaması, dinlenilmemesi ve sorunlarına gözlerin, kulakların kapatılması çok ciddi bir çelişkidir. Binlerce aile sonradan açılan ve yıllarca süren dava süreçleri ile dağıtılmış, binlerce genç istismar suçlamasıyla cezalandırılmıştır. Eşleri sözde istismar suçlaması ile mahkûm edilen ve kendileri de çocuklarıyla birlikte büyük mağduriyetler yaşayan binlerce genç kadın eşlerinin salıverilmesini talep etmektedir. Hükümet bu çağrıya daha fazla kulak tıkamamalıdır. Yetkililer, geçmiş yıllarda verdikleri sözleri tutmalıdırlar. Defalarca bu konunun çözüleceğine dair ilgili bakanlıklar tarafından sözler verilmesine rağmen bugüne kadar bunlar yerine getirilmedi. Kanayan bir yaraya dönüşen bu sorunun çözümü sloganik yaklaşımlara kurban edilmemeli ve gerekli yasal düzenleme bir an önce hayata geçirilmelidir.” diye konuştu.
